31 Aralık 2013 Salı

"Daiu Bedduaiz Zaman" "Zamanın Bedduacısı"

Google vb. Excelencelarında yoktu, taramada çıkmadı.
2013 yılındaki olaylardan ve yorumlardan hareketle 
kavram literatürüne geçmesi katkı olur diye düşündüm:
"Daiu Bedduai'z-Zaman" 
"Zamanın Bedduacısı"

30 Aralık 2013 Pazartesi

"BİREYSİZ CEMAAT, CEMİYETSİZ CEMAAT" VARKILMAK!

TÜRKİYEnin en tuhaf tarafı Cumhuriyetin 100. yaşına 10 yıl kala 
İ. S. 21. Yüzyılda; H. S. 15. Yüzyılda; Türklerin Anadolu'ya Geçişlerinin 10. Yüzyılında 
ve Rumeli'ye Geçişlerinin 8. Yüzyılında ne tür bir Metamorfoz geçirdiğinin bilincinde olmamasıdır.

Ne klasik çağ, ne hümanizma, ne rönasans, ne reform, ne krallık, ne demokrasi, 
ne devrim, ne modern, ne post modern ne de postmodern ötesi çabalardan hiçbirini 
tam tecrübe etmeden hepsini birarada "kaotik-kosmo-kaotik" bir ortam içinde yaşaması, 
hiçbirini esaslı olarak anlayıp algılayamadan renksiz flulaşma griliğinde gökyüzü mavimtraklı zannıyla 
yeraltına notlar yazmaya çabalamasıdır.


Düşünelim. 

Evrenin bize yakın taraflarında yaşayanlar, birey dönemini bile kapatırken; 
biz, bireyin doğmasına asla müsade etmeyen ve bireycilikten bahsedenleri 
"içine şeytan girmiş bireyler" olarak yaftalayıp bir "cemaat" kavramı üretip 
siyasete pazarlayıp, tek bir grubun üyelerinin oluşturduğu topluluğu 
büyük harfli bir "Cemaat" yüceltmesiyle büyütüp büyütüp sonra 
savunanların ve saldıranların bile isteye oluşturdukları imajla 
"Canavar" algısı oluşturulmasının yaşandığı bir yüzyılın başlatıcılarıyız. 

Ancak "Çeyrek Yüzyıl" süren ve biten bir yüzyılın başlatıcıları. 

Yüzyıl oluşturma ve bitirmede de üstümüze yoktur. 

Bunu oluşturan ve kışkırtan Devlet erki ise durum daha vahimdir. 

Böyle bir modern devlet, kendini uzun süre ne setleyebilir, ne resetleyebilir. 

Olsa olsa bunu pazarlayanların elinde kendi kendini paketletip sepetletebilir. 

Gerekçe ne olursa olsun. 

İster oy avcılığı, ister oy savıcılığı, ister maddi menfaat, ister manevi menfaat hiç farketmez.

MODERN ORTAMDA "BİREYSİZ CEMAAT, CEMİYETSİZ CEMAAT" VARKILMAK!

Yazık olur o kadar yüzlerce yıllık "devlet tecrübesi"ne, Türk toplumuna!

30.12.2013      Bayram Dalkılıç

17 Aralık 2013 Salı

"Ümitvarız, Yola Devaam!" diyoruz.

İlahiyat Fakültelerinde bir zamanlar ihdas edilen yeni bölüm "İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümü"dür.
İlköğretimlerde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni yetiştirmek için ihdas edilmiştir. 
Liseler için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği ve İmam hatip Liseleri için Meslek Dersleri Öğretmenliği hakkı İlahiyat Bölümü'nündür. Bu baştan beri böyledir. 
Yoksa öğretmenlik hakkı yalnızca ihdas olunan bu bölüme verilmedi. 
Projede İHLler tamamen bitirilmek istendiği, Liselerde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi kaldırılmak üzere olduğu bir dönemden bahsediyoruz. 
Ayrıca İlahiyat Fakültelerinin tamamında İlk Öğretim Din Kültürü Öğretmenliği Bölümü açılmadığı için çoğu İlahiyat Fakültesine özellikle yalnızca İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bulunmayan İlahiyat Fakültelerine öğrenci kontenjanı verilmediği için mezunlar az veriliyordu ve Tezsiz Yüksek Lisans Programıyla formasyon dersleri alınıyordu. 
Durum değişmiştir. 
İhdas edilen bölüm, Eğitim Fakültesine aktarılmış, bu arada son yıllarda bu bölüm Eğitim Fakültelerinde iken İlahiyat Fakülteleri öğrencileri için Hazırlık Sınıfı ihdas edilmiştir. 
Bu esnada bu İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü İlahiyat Fakültesinde olsaydı, uygulayıcıların o bölüm için de Hazırlık sınıfı isteyip başarmayı becereceklerinden! hiç kuşkum yok. 
İki yıl önce bölüm tekrar İlahiyat Fakültesine geldi. 
İlahiyat Fakültesinde İlköğretim Din Kültürü Öğretmeni yetiştirilmek için Formasyon dersleri verilebiliyor ve bunda yasal hiçbir sorun yoksa kanaatimce hiçbir kanuni ve hatta yönetmelik düzeyinde bile düzenleme yapmadan eğer isterlerse, Fakülte Kurulları bu konuda düzenleme yapabilir, Rektörlük Senatosu onaylar ve YÖKe ulaştırılırsa; aşağıdan yukarıya doğru bir sistematikle ve Yönetmeliği de çıkarılarak uygulama onanmış olur. 
Sorun büyüktür. 
Ancak biraz çabayla bu sorun çözülemeyecek bir sorun değildir.
"Risk durumları" söz konusudur ve bu İlahiyat alanı, özellikle İHL ve İlahiyat alanı Türkiye'de başka hiç kimse karşı çıkışta bulunmasa bile buraları kendi rakibi gibi gören "dinle ilgili olan alan"ların ve hatta Fakültelerdeki acentalarının da "müracatçı" olacağını düşündüğüm "itiraz ve iptal etme girişimlerine her zaman olduğu gibi açık bir risk"e sahiptir. 
"Ortaöğretim öğretmenliğinin 5 yıllık durumu birkaç yıl içinde sona erecekti" diye bir bilgi kırıntısı hatırladım, ancak zihnim çok da doğrulamadı. (Şu anda da araştırma yapma imkanım yok. araştıralım bunu) 
Ne yazık ki İlahiyat Fakültesine başararak becerirken! birilerine o safhada "yazık etmeyin şu çocuklara/gençlere. 
Türkiye'de Veterinerlik Fakültesi 5 yılda Yüksek Lisans, Tıp Fakülteleri 6 yılda Doktora diploması veriyor. 
Medreselerin uzun yıllar tedris yapma mükemmeliyeti! zihniyetini şu dönemde geri getirmeyelim. 
5 yıllık formasyonlu öğretimle, Eğitim Fakültesindeki Ortaöğretim programlarını da örnek verdik. 
Hatta Ankara Ü. İlahiyat Fakültesi'nin vaktinde 5 yıllık örneği var" diyerek uyarılarımızı yaptık. 
Sanki "din elden gidiyormuş" gibi bir de Ankara deyince ne hissediyorsa millet, kim olursan ol dinlemiyorlar. 
Hazırlığı getirmeyi becerdiler. 
Bakın şu Din Kültürü Bölümü o yıllar İlahiyat fakültesinde olsa oraya da Hazırlık gelmezdiyse. 
Nasılsa yıldan sayılmıyor ya! 
Bu önerileri yapan biz olunca ufkumuz olmuyor ne yazık ki! 
Adam Kuran Kursu formatına uygun adam yetiştirme zihniyetiyle ufuklu ve dini bilinçli de oluyor üstelik.
(Bildiğim kadarıyla (ancak yine de doğrulamamız gerek) 4 yıllık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mezunlarımız ihtiyaç üzerine Liselerde de öğretmenlik yapıyorlar. 
Çünkü Orta öğretim Öğretmenliği düzeyli İlahiyat Tezsiz Yüksek Lisans Mezunu öğretmen adaylarımız yetmiyor, kontenjan sınırlarına takılıyorlar.) 
Ve kesin çözüm önerisi: 
8 yıllık zorunlu eğitim uygulanmaya başlanıp İmam Hatip Orta kısımlar kapatıldığında ve İHLler öğrencisizliğe mahkum edilince İlahiyat Fakülteleri, ikinci bölüm ihtiyacı gözetilerek İlköğretim bölümü açılarak, İlahiyat bölümü işlevsizleştirildi. 
Şu an İHOlar aktif İHLler aktif ve yaygın. 
İlahiyat Fakültesinin Tezsiz Yüksek Lisans yaparak mezun olan ve Pedagojik Formasyonunu öğretim yılları içerisinde alan ve mezun olan Orta öğretim ve Lise Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine, seçmeli Kuranı Kerim derslerine girecek ve İHO ile İHLlerde meslek dersleri öğretmenliği görevi yapacak olan bu İLAHİYAT BÖLÜMÜ mezunlarına o kadar çok ihtiyaç var ki! 
İşte zamanında İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ açılırken uygulanan strateji, yönetmelik, bölüm açma uygulaması her ne ise tersine uygulansa mevcut bölümde öğretim yılları içinde verilemiyorsa bile İHO ve İHL MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRETMENLİĞİ ile ORTAÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ BÖLÜMÜ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ hemen ivedilikle açılmak ve mevcut öğrenciler aktarılmak suretiyle bile bu sorun çözülür. 
Ancak bunları bizim değil, başkalarının önermesi gerekir. 
Hani "bizim kafamız çalışmaz, ufkumuz dar, afaki yazar ve konuşuruz, dini bilincimiz zayıf ve yetersizdir" ya! 
O ZAMAN TEK BİR DURUM KALIYOR GERİYE. 
BUNLARI SAYIN BAŞBAKAN'IN DÜŞÜNMESİ VE YAPMASI GEREKİR. 
NEDEN? 
ÇÜNKÜ, SAYIN BAŞBAKAN'IN BU İŞLERİ DÜZELTMELERİ VE ÇÖZMELERİ İÇİN GÖREVLENDİRDİKLERİ GÖREVLİLER, KENDİLERİNİN ARAŞTIRMA, HAZIRLAMA, SUNMA GİBİ İŞLERİ DE DAHİL OLMAK ÜZERE SAYIN BAŞBAKAN'IN ENERJİSİNDEN VE SİNERJİSİNDEN O KADAR ETKİLENMİŞ VE HİPNOZ DURUMUNDA OLMALILAR Kİ BU KONULARDA VE SORUNLARDA ÇÖZÜM NOKTASINDA ONUN NE DİYECEĞİNE BAKIYORLAR.
"Ümitvarız, Yola Devaam!" diyoruz.
Ve Şubat'ta İkinci Sömestr'de bu işin bitmiş, öğrencilerimizin Formasyon derslerini almaya başlamış olacağına kesinlikle inanıyoruz.
17 Aralık 2013     Konya       Bayram Dalkılıç

16 Aralık 2013 Pazartesi

"OKUMADIĞINI ANLAMADIĞINI İDDİA EDEN YENİ NESİL"

"OKUMADIĞINI ANLAMADIĞINI İDDİA EDEN YENİ NESİL"
diye bir teorim ve tespitim var/dı:
ŞİMDİKİ NESİL ÇOCUKLARIN VE GENÇLERİN ÇOĞU,
OKUMADIKLARINI ANLAMADIKLARINI İDDİA EDİP SAVUNUYORLARdı!
Şimdiki nesil çocuklar ve gençlerin birazı ise, okuduklarını anlamıyorlar!
Okuduklarını anlamadıklarını iddia ediyorlar ve savunuyorlar!
Bu iddia ve savunmayı okumamak için kullanıyorlar!
Öğrencilerimle de paylaştım.
İLGİNÇ BİR TESPİT OLARAK DEĞERLENDİRDİLER.
Biraz düşündüler. Doğrulayıp onayladılar.
ÇALIŞMA YAPMAYI VE BAŞLIĞINI DA ŞÖYLE ATMIŞTIM:
"OKUMADIĞINI ANLAMADIĞINI İDDİA EDEN YENİ NESİL"
Bayram Dalkılıç

15 Aralık 2013 Pazar

İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE FORMASYON SORUNU YOK ASLINDA!

İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE FORMASYON SORUNU YOK ASLINDA!
ÇÜNKÜ GERÇEKTE KALMADI ÇOKTAN KALKTI BİTTİ İŞİN ESASINDA.
İŞ YALNIZCA UYGULAMADA VE KURUL VE SENATOLARDA!
O ZAMAN SORUN NE SORUNLU KİM/LER?
SORUN: İNİSİYATİF AL/AMAMAK
SORUNLU: SORUMLU SORUNLULAR
İLAHİYAT FAKÜLTELERİ ÖĞRETMEN YETİŞTİRMİYOR MU?
İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE ÖĞRETMENLİK BÖLÜM DE VAR.
İLAHİYAT FAKÜLTELERİNDE FORMASYON DERSLERİ ÖĞRETİM YILLARINDA VERİLMİYOR MU?
İLAHİYAT FAKÜLTELERİ ÖĞRETMEN YETİŞTİRİYOR VE ÖĞRETİM YILLARINDA FORMASYON DERSLERİ VERİYOR.
KİM VERİYOR?
KİM VERİYORSA VERİYOR.
VERİLİYOR İŞTE.
İŞTE SORUN VE SORUNLULUK BURADA BAŞLIYOR.
BIRAKALIM, ESKİDEN VE ASLEN İLAHİYAT FAKÜLTELERİNİN ÖĞRETİM YILARINDA FORMASYON DERSLERİ VEREN BİR KURUM OLDUĞUNU!
ŞİMDİ DE BU DERSLER BİR BÖLÜMDE ÖĞRETİM YILLARINDA VERİLİYOR.
NEDEN İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ OLABİLİYOR DA
NEDEN İHO VE İHL MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ OLAMIYOR?!
İHO VE İHL MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ OLSA KİME DOKUNUYOR?!
KİME DOKUNUYORSA SORUN VE SORUNLU ONLAR!
VE BU DERSLERİN VERİLMESİ İÇİN BÖYLE BİR BÖLÜMÜN (ADI İTİBARIYLE) OLMASINA GEREK VAR MI?
FAKÜLTENİN İŞLEVİ, ZATEN ÖZDE MESLEK DERSLERİ ÖĞRETMENİ YETİŞTİRMEK!
BİR DE DOKUNMADIĞI HALDE İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜNDE FORMASYON VERİLEBİLECEĞİNİ, VERİLDİĞİNİ, VERDİKLERİNİ GÖRDÜĞÜ, BİLDİĞİ, YAŞADIĞI HALDE SORUNU GÖRMEYEN, GÖRMEK İSTEMEYEN, HAK ALMA TALEPLERİNE KÖR, SAĞIR, DİLSİZ OLANLAR!
"GÖZLERİ VARDIR, GÖRMEZLER; KULAKLARI VARDIR, İŞİTMEZLER; DİLLERİ VARDIR, KONUŞMAZLAR; BURUNLARI VE DAMAKLARI VARDIR, KOKLAMAYI VE TAT ALMAYI VE HAZ ALMAYI SEVERLER!
SORUNLULAR SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEDİKLERİ İÇİN DİSKALİFİYE EDİLECEKLER VE SORUN ÇÖZÜLECEK.
ÇOK YAKINDA.
KORKANLAR HİÇ BİR ZAMAN ASLA YANMAK İSTEMEZLER!
ANCAK ŞU KESİN Kİ KESİNLİKLE YANACAKLAR BİLSELER!
PROF. DR. BAYRAM DALKILIÇ

10 Aralık 2013 Salı

OLABİLİR TEKLİF...

TEKLİF:
İLAHİYAT FAKÜLTELERİNE FORMASYON VERME
BİR DANIŞTAY ENGELİ- SORUNUYSA EĞER
FAKÜLTELERE "EĞİTİM" TERİMİ EKLEYELİM.
İLAHİYAT EĞİTİMİ FAKÜLTESİ
DİN BİLİMLERİ EĞİTİMİ FAKÜLTESİ
İSLAMİ İLİMLER EĞİTİM FAKÜLTESİ
İLAHİYAT BİLİMLERİ EĞİTİM FAKÜLTESİ
ZOR MU!
ZOR DEĞİL!
OLABİLİR!
OLASILIK MANTIĞINA, ÇOKLU MANTIĞA GÖRE
OLABİLİR!
11.12.2013 Bayram Dalkılıç

ÖNCE İLAHİYAT VARDI...

ÖNCE İLAHİYAT VARDI...
VE YÜKSEK İSLAM ENSTİTÜSÜ...
İLAHİYAT VARKEN VE AÇIKKEN DİKAB YOKTU.
İLAHİYAT BİR ÜST KURUMDU.
İLAHİYAT VE İDKAB KURUMUN BÖLÜMLERİYDİ.
İLAHİYAT FAKÜLTESİ İHLlere MESLEK DERSLERİ ve GENEL LİSElere VE ORTAOKULlara DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ YETİŞTİRİRDİ.
DİYANET'e ve DİĞER MESLEK KURULUŞLARINA DA HİZMET ELEMANI YETİŞTİRİRDİ.
SONRA İLAHİYAT BÖLÜMÜ İHLlere MESLEK DERSLERİ ve GENEL LİSElere VE ORTAOKULlara DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ YETİŞTİRİRDİ.
İDKAB YALNIZCA İLKÖĞRETİM OKULLARINA DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ YETİŞTİRİRDİ.
SONRA İLAHİYAT BÖLÜMÜ MEZUNLARINI ÖĞRETMEN OLARAK ALMADILAR.
İDKAB'I EĞİTİM FAKÜLTESİNE ÇALDILAR, KAÇIRDILAR, GÖÇÜRDÜLER.
İDKAB YETMEDİ, DİKAB YAPTILAR.
DİKAB'I İLAHİYAT'A SALDILAR.
OLMADI.
3. VE 4. SINIFLARI EĞİTİME YOLLADILAR, GÖTÜRDÜLER.
İLAHİYAT FAKÜLTESİNİN VE İLAHİYAT BÖLÜMÜNÜN HAKKINI ÇALDILAR.
SEN BU TARİHİ OKUDUN MU?
BU TARİHİ BİLDİN Mİ?
İDKAB MEZUNLARI İLKÖĞRETİM OKULLARINA "DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ OLABİLİYORDU, HAKSIZLIKLA 'KÖY VE KASABALARDA KALMASIN BUNLAR' DİYE LİSELERE DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ HAKKI İLAHİYAT BÖLÜMÜNÜN İKEN ÇALIP İDKAB'A VERDİLER.
O ZAMAN DA KARŞI ÇIKMIŞTIM VE İLAHİYAT ÖĞRENCİLERİME LİSELERDE DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ HAKKININ KENDİLERİNİN HAKKI OLDUĞUNU ANLATMIŞTIM.
HAKLARINI ALMALARI İÇİN UYARMIŞTIM. "İLK ÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ" BÖLÜMÜ ADI ÜSTÜNDE.
NEREYE LİSE VE İHL'LERE ÖĞRETMEN OLUYORSUN.
BU SENİN HAKKIN MI?!
İDKAB'I, EĞİTİM FAKÜLTELERİNDE İLK-VE ORTA ÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ ÖLÜMLERİ FEN-KİMYA-FİZİK, TÜRKÇE-EDEBİYAT- SOSYAL BİLGİLER-TARİH-COĞRAFYA, İLKÖĞRETİM MATEMATİK-ORTAÖĞRETİM MATEMATİK DİYE HER BÖLÜMDE AYRI İKEN...
"DİKAB" DİYE HİLEYLE BİRLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETMENLİK BÖLÜMÜ YAPTILAR.
İDKAB VE ODKAB YAPMADILAR, YAPAMADILAR.
NİÇİN?
FAZLA OLURDU, FAZLA GELİRDİ.
ELDEN GELSE BU BİLE KAPATILMALIYDI DA 12 EYLÜL SONRASI ANAYASAL HAKTI DERS İÇİN.
DERS KALKMADIKÇA, KALDIRILAMADIKÇA BÖLÜM BU ŞEKİLDE VAROLMALIYDI!
EĞİTİM FAKÜLTELERİNDE İDKAB VE DİKAB İÇİN HOCA ATAMASI YAPMADILAR.
ARAŞTIRMA GÖREVLİLİĞİ KADROSU AÇMADILAR.
İLGİSİZ ALANLARIN HOCALARINI BÖLÜM BAŞKANI YAPTILAR.
SEN BU TARİHLERİ YAŞADIN MI?
DİKAB EĞİTİM FAKÜLTESİNİN BÖLÜMÜ İSE BEN İLAHİYAT ÖĞRENCİLERİNİ ÖĞRETİM YILLARI BOYUNCA ALMALARI GEREKEN PEDAGOJİK FORMASYON KONUSUNDA ÇALINAN HAKKINI ONLARLA BİRLİKTE ARIYOR, DESTEK OLUYOR, SUSMUYORSAM DİKAB'A NİÇİN HAKSIZLIK OLSUN.
NİÇİN ONLARA MAĞDURİYET OLSUN.
VE İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ-İLAHİYAT BİLİMLERİ FAKÜLTESİ-İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, ULUSLARARASI İLAHİYAT BÖLÜMÜ KURULDU.
İYİ OLDU, HOŞ OLDU.
ÖNCE İLAHİYAT VARDI...
10. 12. 2013   Bayram Dalkılıç

9 Aralık 2013 Pazartesi

FORMASYONSUZ ORİANTASYON OLMAZ!

FORMASYONSUZ ORİANTASYON OLMAZ!
Ne yazık ki, kurumlarda formasyon ve bazı alan derslerinin gereksizliğinden bahseden gereksizler var.
Kendileri bir nimet gibi sanki.
Ve bazı öğrenciler "biz şu olmayacağız, biz bu olmayacağız, biz oda olmayacağız, biz samimi müslüman, dindar olacağız, biz çalışmayacağız, biz görev de yapmayacağız" diyerek hiç bir şey okumak istemiyorlar.
İlahiyat'ta, "ahlak felsefesi, İslam felsefesi, İslam ahlakı ve felsefesi, din felsefesi, ..." diyorsunuz, hemen bir grup: "biz felsefe sevmiyoruz, bu felsefe nereden çıktı?" diye tepki veriyor.
"Ahlak, İslam, din" kısımlarını görmek istemiyor.
"Din sosyolojisi, din psikolojisi, dinler tarihi, din fenomenolojisi, ..." diyorsunuz, hemen diğer bir grub: "bunlar nereden çıktı, batı işi devşirme şeyler" diyorlar.
"Din kısmını duymak, görmek istemiyorlar.
"İyi de İlahiyat ise bu bunlar bu işin doğasında var, siz nereden çıktınız?"
Bir de bir grub da değil, bir güruh mu gu ruh mu var neyse!
"Bu İlahiyat, İslam İlahiyatı değil" diyerek karşı çıkıyorlar/mış.
"İyi de siz İslam İlahiyatının ne olduğunu nereden biliyorsunuz.
İslam İlahiyatı neden ibaret/miş.
Hem İlahiyat diyeceksin, hem de "ilahiyat" kavramından habersiz, martavallar sallayacaksın."
Ve iki (:) noktalı üç nokta(...) : "Hem İlahiyat eğitimi'nden bahsedeceksin (İslami İlimler deyince İlahiyat buharlaştı mı sanıyorsun) hem de "ilahiyat bilimleri" olmadan ve "eğitim bilimleri"nden uzak İslam eğitimi ve İslamî İlimler eğitimi vereceksin"
"Na / ah verirsin.
Veremessin.
Niçin?
Vermeye kalkarsan şu sonuçlar karşına çıkar
: İlahiyat alanlarını, metafiziği, din bilimlerini ve eğitim bilimlerini öğretim yılları içinde almayan ve verilmesini de istemeyen İslam/iyat/cı İslamî İlimlerci zihniyetindekiler, "din bilimleri alanlarını ve çalışanları gereksiz ve batıstandartlarına uygun doğusuz ve batıcı" görürken kendilerini "Oxidentalist falan zannetmeye" kalkar, "Kuran yenileşmeciliği", "tefsir hermenötiği", "hadis retoriği ve hadis hermenötiği", "tecvid yenilenmeciliği ve güncelliği", "tasavvufi batıni özgünlük", "mezheb bağdaşmacılığı", "İslamî ilimlerin yakınlığı ve birleştirilmesi", "ilmihal evrenseciliği", "fıkıh kucaklayıcılığı" vb. kavramlar ve alanları ihdas etmeye çabalar.
Ve "İlahiyat, İslam Düşünce ve Bilim Tarihinde Bir Zihniyetin D/Üşüşmesinde ve D/Önüşmesinde 21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türkiye'de İlahiyat/İslami İlimler Tecrübesi: Kavram ve Alan Çözümlemeleri" konulu araştırma ve çalışmaların yapılmasına büyük çapta malzeme sağlar. Dünya İlahiyat Tarihine Katkı olur.
...
Bayram DALKILIÇ 09.12.2013