26 Kasım 2013 Salı

DERSANEYE İLİŞKİN HÜKÜMETLERİN PARADOKSLARI

DERSANEYE İLİŞKİN HÜKÜMETLERİN PARADOKSLARI
Dersane konusunda devletin ve gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin paradoksları olmuştur: 
1. Öğretmenine konuyu/üniteyi anlattırarak ders anlatmayı mecbur kılar. Testli anlatımı ve test uygulamasını yasaklar. Sınavı test yapar. Alternatif sistem testli/denemeli yöntem uygular, çekici olur. 
2. Okulda resmi pozisyonu alabildiğine öğretmene ve öğrenciye zorlayıp uygular, öğrencinin ve öğretmenlerin bir eli daima ceket düğmesinde olur. Alternatif sistem bu konuda alabildiğine serbesttir.
3. Öğretmen-öğrenci ilişkileri okulda ve okul dışında oldukça resmi ve sertir. Alternatif sistem alabildiğine samimi ve arkadaşça bir öğrenici-öğretici ilişkisi geliştirir.
4. Okulda öğretmenin, öğrenciye okul sonrasının ve sonraki öğretim kurumunun ne ve neresi olacağı konusunda öğrenciye yön vermeye değil, neredeyse sormaya bile ya mecali kalmaz, ya kimisi umursamaz. Alternatif sistem, öğrencisinin seçeneklerine ve tercihlerine etki edecek düzeyin ötesinde ilgi ve bilgi düzeyinde öğrenciyi ve aileyi tanır.
5. Okul idarecilerinin çoğunun okul-aile birliği başkanlığı seçimi ve yakıt parası ve ihtiyaç söz konusuysa eğer, bununla ilgili toplantıların dışında veliyi görmek, tanımak ve okul civarında görmek istemez. alternatif sistem, öğrencinin ailesinin ev ziyaretleri dahil çok yakınına kadar ulaşır.
6. Okul, temel eğitimde, "Hayat Bilgisi", "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi", "Sosyal Bilgiler", "Fen Bilgisi", "Trafik Bilgisi", "Sağlık Bilgisi" vb. dersleri verir, ancak öğrenci Hayatı, Dini, Kültürü, Ahlakı, Bilgiyi, Doğayı, Toplumu, Trafik ve Sağlık konularını içselleştirerek bilmez, öğrenemez, anlayamaz, algılayamaz. Alternatif sistem, bu konularda öğrenciyi sınav sistemi ve sınav dışı hayat konusunda yetiştirmeye çalışır.
7. Ders zili çaldığında okuldan çıkmak/kaçmak için öğrenci can atar, alternatif sistemde dersten çıkan öğrenci belki de etüd almak için öğretmen arar/bakar.
Sonuç: Bu alternatif sistem, dersanedir.
Bunu devlet/hükümetler yaratmıştır.
Üniversitede bile zorunlu bazı dersler vardır, 1. sınıflarda.
Bu dersler tartışma gerektirse de her öğrenci için temel derslerdir.
Aynı dönemde ve sonraki dönem ve sınıflarda öğrenci, kendi branşının derslerini görür/görmelidir.
Alanında lisans eğitimine önem ve ağırlık vermelidir öğrenci.
Memuriyete ve Öğretmenliğe başlayacağı zaman sınavda yalnızca Türkçe ve Matematik ve Genel Kültürden soru sorulacağını öğrenen ve bilen öğrenci branş derslerine önem ve ağırlık verir mi?
Dinler mi dersleri?
Her türlü dersi ve branş derslerini verdiğin öğrenciye yalnızca Türkçe-Matematik-Fen ve Sosyal Bilgiler derslerinden sınav sorusu soracaksan yukarıda tek tek saydığım hayatın diğer temel alanlarını ilgilendiren dersleri ve öğretmenlerine öğrenci ve veliler/toplum önem verir mi?
Eğitim uzayı değil boşluk, küçük bir aralık kabul eder mi?
Arayışa bile girmeden alternatif sistem kendini oluşturur.
"Dersane" kavramı, "Dersane Kültürü" ortaya çıkar.
Dersane kavramında ve kültüründe kim başarılıysa ön plana çıkar.
Talep oluşturulur.
Arz olur, Arz olunur, talep doğar.
Arz taleple dolar.
Talep arzı doldurur.
Bitmez...
Bayram Dalkılıç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder