"Az gibi görünüyor, fakat susmuyor", tecrübesiz gibi davranıyor", "saldırıyor gibi eleştiriyor", "istikbal duygumuz yokmuş gibi haykırıyor", "evde çoluk-çocuk yokmuş gibi yapıyor", "suskunlar gibi akıllılık etmiyor", "endişe taşımıyor gibi tedbirli davranmıyor", "dalga geçiyor gibi ironi yapıyor", "akılsızlık yapıyor gibi kendimizi açık ediyorsak" da kesinlikle salak değiliz.
Haklı-hakikatli-yollu-yolunda düşünüyor, söylüyor, eyliyoruz. "İsyan ahlakı"nın gereğince "sivil itaatsizlik" içerisinde davranıyoruz.
Hakikatten anlamayanlara kendi adıma yazıyorum:
"Yalnızca Nurettin Topçu hakkında yaptırdığım Lisans tezleri oku/tmayı önereceğim. Başka konulardaki tezlerle kafaları karışmasın.
Yunus Emre hakkında yazdıklarımı anlamalarını isteyeceğim.
Gönül felsefesi konusundaki yayınlanmış düşüncelerimi; "geleceğin medeniyet inşasında gönlün yeri"ni algılamayı salık vereceğim.
Bunları ve ötesi felsefi düşünceleri (Philo, Russell, Tevhidi, medeniyet tartışmaları, din dili vb.) öğrencilerime okutuyor, öğretiyorum.
Hiçbir öğrencimin kafası karışmadı, aklı, ruhu ve gönlü aydınlandı, mutlandı, kutlandı ve teşekkür ettiler.
Korunmak istenen kafa, ne kafa; muhafaza edilmek istenen iman, ne iman, bozulması istenmeyen ahlak ne ahlakmış bre.
Peki bizim derslerimiz ve sohbetlerimiz sonrasında birilerinin karışım karışım karıştırdıkları zihin-kafa karışıklıkları, inanç netsizlikleri, ahlak anlayışı yetersizliklerinin gittiğini ve düzeldiğini bize söyleyip teşekkür eden yüzlerce-binlerce öğrencilerimiz bize hep yalan mı söyledi, bizi aldattı mı yani.
Hiç sanmıyorum.
İlahiyat Fakültelerinde felsefe-mantık-sosyoloji-psiko
Kafası çok karışıklara da bu uzmanların çalışmalarının listesini gözden geçirmelerini salık veririm. Fırsat bulurlarsa; kesinlikle literal ve literatür anlamında katkı göreceklerine, kafalarının aydınlanacağına, eğer isterlerse imanlarının yakınileşeceğine, ahlaklarının olgunlaşacağına iddiaya girerim.
Bayram Dalkılıç
05.09.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder